BAZEN
June 9, 2011
Bazen by NevBazen ne yapsan ne etsen de güneş doğmaz sana kimi günler……
Zaten doğsa da farketmez ne içini ısıtır ne de seni… Birden her şey kapkara görünür gözüne, gönlüne. Herkes düşman görünür kalbine. Kimseyi görmek, kimseyle hasbehal etmek, kimsenin gözünün içine bakmak falan istemezsin. İşte öyle günlerde en zorudur yataktan çıkmak…. Yataktaki örtün kabuğun olmuştur ve onu kırmak arzusu içinde değilsindir. En zorudur oradan ayrılmak zorunda olmak…. Hele de ayrılmak, davasını kaybeden savaşçı misali depresif eder insanı.
Kimi zaman sakladıklarını çıkarır küçük kutu – Beyin- ,sandığı tekrar açar… Eski defterleri karıştırır; tozlu sayfalarda – sanki o defteri yazan sen değilmişsin gibi – bir yığın yeni (!!!!!!!!!!!!!!!!!!) düşünce görürsün… Aslında yeni olmayan ama eski de olmayan bir yığın uçuşan , cümle olmayı başaramamış, kendi halinde zararsız birlikteyken acıtan kelime…… Biri gelir saplanır ya kalbine, ya beynine ya da ruhuna… İçin karışır, miden bulanır, tüylerin diken diken olur. İşte tam da bu anda herkes bir çıkış yolu arar kendince. Ve de çoğu zaman bulur…
Ben içerim böyle anlarda…. Evet, içerim; gözümden yaş gelene kadar içerim. Ağlayarak içerim, içerek ağlarım. Konuşmayan gecelerde konuşurum geceyle; üstü üste eklerim sancılarımı ve konuşurum…. Herhangi bir şeyi değiştirir mi bu? HAYIR….. Zaten insanoğlu belki de çözümsüzlüktan içer. Kim bilir? Bu sırada akıp giden hayat aksar, bırakırsın her şeyi…. Öylece oturmak, yatmak, yorganı kafana çekip uyumak, anlamadan bakmak, düşünmemek istersin…. Yani aslında hiç bir şey istemezsin… Ama geçer bu durum… Eğer biraz kendini seviyorsan geçmeli bu durum değil mi?
Geçmezse depresyona dönüşür muhtemelen… Bu güne kadar bendekiler hep geçti. Lakin bunu sebebini biliyorum ben zaten hali hazırda deliyim….Bu yüzden depresyon bana lüks… Delilik zuhur etmiş depresyona ne hacet?