DÜŞÜNEN SALAK ADAM

January 29, 2013

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,

Güneş kucağındadır, bilemezsin,

Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,

Ciğerinde kuruludur orkestra duymazsın.

Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.

Uçar gider, koşsan da tutamazsın….

WILLIAM SHAKESPEARE

Elin oğlu boşa dememiş ” Ignorance is bliss.” diye;  gerçekten öyle. Az bilmek hatta bilmemek hayatta sahip olacağın en büyük mutluluktur. Bilmeyen adam zaten düşünmeyen adamdır, hayattan ve çevresindeki insanlardan öyle aman aman bir şeyler beklemez. Kırılgan değildir, insanların sözlerini ve davranışlarını okumaya, anlamlandırmaya çalışmaz. Ne duyduysa onu doğru kabul eder ve arkasını aramaz. Böyle dedi ama gerçekten bunu mu demek istedi; yoksa aba altından sopa mı gösterdi gibi kaygıları hiç olmaz….. Vuku bulanın neden olduğuna dair asla kafa yormaz; ya da olmasaydı daha mı iyi veyahut kötü olurdu gibi fazladan mesai yapmaz…. Düz bir adamdır o; bilmez, düşünmez, sorgulamaz ve ilginç bir şekilde mutludur bu adam….

Tam tersi olması gerekirken hayat düşüneni ödüllendirecekken onu duvardan duvara hırpalar. Nedendi niyeydi derken bir bakmışsınız tek başınıza ve mutsuzsunuz. Halbuki her şey daha iyi olsundu tek gayeniz. Olmadı…. Bu arada kaçırdığınız; her şey tam ve mükemmel olsun, kimse üzülmesin, ben kimseyi üzmeyeyim derken bu hengamede kaçırdığınız bir yığın şans ve mutluluk fırsatları da olabilir elinizden kayıp giden. Sonra bir de onları neden ve nasıl kaybettiğinizi anlayınca da bir sıkıntı oturur yüreğinize….. İşte bu böyle devam eden bir kör dövüş….. Dayağı da kendiniz atıyorsunuz, ama dayağı yiyen de sizsiniz: Bir nevi Fight Club sendromu….

Bu salak, düşünen adam bir gün farkeder ki doğru dürüst kavga bile edemiyor; söylemeyi planladıkları hep boğazında düğümlenip kalıyor. Hep geceleri yalnızken geliyor aklına söylenilmesi gerekenler; o gün tartışmada boğazını düğümleyen, bildiği ama söylemeyi kendine zul addettiği gerçekler bir bir geçiyor konuşma baloncuklarının içinde…. Biliyor gerçekleri, haklı da;  onu da çok iyi biliyor. Ama hep aynı saçma zımbırtı bahane:

”Bir hukuğumuz var; ne ayıp; o düşünecek !!!! Niye hep ben düşünüyorum?  Neden ağzına geleni söylüyor? Ben söylemedim…”

İşte burda o içine sıçtığım fikir gelir aklına: bana, ona değer verdiğim kadar değer vermiyor….. Kavga bile edemez bu salak düşünen adam…. Tek kavgası kendisiyledir…. En güzel kendiyle kavga eder….

Sapına kadar ister bencil olabilmeyi ama onu da beceremez. Sürekli düşünüp durduğu  ” o ne hisseder, o üzülür, o kızar”  gibi gel gitli düşünceler yüzünden bencil de olamaz. Kimi zaman benci olur ama bencil olamaz. Çünkü sadece kendini düşünmek ya da sadece kendini sevmek öğretilmemiştir ona…. Belki de hata burda: Sadece kendini düşünmek öğretilmemiş ona. Ona ayıp olur, buna ayıp olur, o senin bilmem kimin öyle konuşulmaz, her düşündüğünü söylemek yakışmaz diye diye hastalıklı düşünen adamlar yetiştirmiş bizim toplum sağolsun….

Bu salaklar sevgiye de çok anlam yüklerler; bir darbe de hep ordan yerler. Çünkü düşünen salak adam koşulsuz sever; bir şekilde tek karşılık olarak onun sevdiği kadar sevilmek ve düşünülmektir tek arzusu….Neyse işte o da olmaz; bu da olmaz….. EN SONUNDA DER Kİ BEN YALNIZIM VE ÖYLE DE KALACAĞIM….

DÜŞÜNÜYORUM O HALDE YALNIZIM!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Follow by Email
Pinterest
Pinterest
fb-share-icon
Instagram