Russian Doll
March 2, 2019
Saniyede 24 kareyi arka arkaya ekleyerek başlayan hikayemizi anlatma arzusu film, sinema derken televizyona sıçradı hepimizin bildiği gibi. Uzun yıllar film olayının televizyon ayağı çok ciddiye alınmadı belki de…. Tiyatral oyunculuklarla platolarda çekilen diziler işgal etti televizyonları. Ki bugün diziler bu raddeye gelebildiyse gelişmedeki katkıları büyüktür. Film sektöründe de “televizyon filmi” gibi bir tür gelişti derken televizyon dizileri tüm dünyada arttı. Fakat diziler artık hafife alınmayacak, ötelenmeyecek kadar kaliteli sinema diline sahip, inanılmaz çekim ve sinematografi detayları kullanılan şahane kurgulara sahip seyirlikler halini aldı. Büyük oyuncular da birer birer dizilerde boy gösterince ve diziler birtakım platformlarda gösterime sunulunca bu televizyon dizisi işinin rengi iyice değişti.Daha önceki bir yazımda da “dizilerle ilgili yazmak pek adetim değil” diye başlayıp bir Netflix dizisi “Seven Seconds” hakkında yazmıştım. Bugün de yine bir Netflix dizisi “Russian Doll” hakkında yazmak istedim kalemim döndüğünce.
Russian Doll 3 sezon yapılması planlanan ilk sezonu 8 bölümden oluşan komedi-dram jargonunda bir dizi. Baş rolümüz “Orange is the New Black” ten tanıyıp sevdiğimiz koca saçlı Natasha Lyonne ve Charlie Barnett; yönetmenlerimiz de Lesylye Headlabd and Jamie Babbit… Aslen konu çok tanıdık gibi gözüküyor. Bill Murray ve Annie MacDowell’lı Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) filmini hatırlamayanınız yoktur. Aynı günü sürekli yaşamak zorunda olan ertesi güne uyanamayan hava durumu sunucusu Phil’i…. Tıpkı Phil Nadya da bir zaman döngüsünde sıkışıp kalıyor dizide fakat Nadya’nın gününün sonu klasik değil pek….Nadya ölemiyor….Ama yaşayamıyor da…..İçinde sıkıştığı döngüden kendini kurtarmak için elinden geleni yapıyor. Yapınca başının belaya girdiği büyük küçük her durumu irdelemeye başlayan Nadya bir nevi kendini sorguluyor. Neden ve nasıl sorularına cevap arıyor. Anti-kahramanımız Nadya’yı ya çok seveceksiniz ya da dayanamayacaksınız, benden söylemesi…. Sanat yönetmenin kurduğu atmosferin başarısı renklerde ve düzende şiddeti bir biçimde göze çarpıyor. Detaylar harika bir kurgu ile tadından yenmez bir seyirliğe dönüşmüş Russian Doll’da.
Meçhul adlı yazımda yıllar önce yazmıştım: “zor olan ölüm değil yaşamdır” diye dizinin tag line’ı bana yazımı hatırlattı. Ölüm tekil iken yaşam çoğuldur…. Nadya da bunu gerçeği anladığında ve önemli olanın sadece kendini ilgilendiren ayrıntılar olmadığı, yaşamın sadece kendi etrafında dönmediğini anladığında ve beraberindekiler için bir şeyler yapabildiğinde ve bu gerçeği kabul ettiğinde döngüyü kırıyor…. Nadya’yı ve bize sunduğu hayatın detaylarının kurgu ile efsanevi birlikteliğini izleyin derim. Hem soruyor hem cevaplıyor Nadya hepimiz adına….
Anladığın kadar özgürsün….