ŞEYTAN AZAPTA GEREK

October 15, 2011

     Onlardan bir tane her evde vardır. Hayatı anlaşılmaz kılmak,  zorlaştırmak, doluyu boşaltmanı sağlamak, afallatmak, anlamıyorum ne yapmam gerekiyor dedirtmek onların en temel görevlerindendir. Hep taraf tutarlar aynı zamanda hep senin iyiliğin için söylemekte ve didinmektedirler. Haklı olmadıkları anlarda bile en haklı onlardır. Ona duyduğun kayıtsız sevgi sayesinde elinde tuttuğu ”ANNE KARTI” kozunu biraz da senin izninle oynamaya başlar. Seni hep bir yöne doğru çekerler, oraya varmanı sağlarlar ve bingo!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Varmanı istediği yere ayak bastığın andır onun o muhteşem,  gergin  ve başarılı yüzünü gördüğün an; ama iş işten geçmiştir. Seni istediği kulak memesi kıvamına getirip kendine gelmen için üstüne temiz bir bez örtüp sıcak bir yere bırakmıştır çoktan….. Ne yaparsan yap artık mayalı hamursun ve senden istediğini yapacak  bu gülerken ıssırabilen pasif agresif şahsiyet….

     ŞEYTAN AZAPTA GEREKGenelde annelerdir en çok muhattap olunan pasif agresif   kişilikler ya da anlık tutumlar. Anne tam anlamıyla pasif agresif olmasa da kimi zaman tutumları böyle olabilir. Kararını oluşturmakta çok etkili olan ama bunu asla kabul etmeyen;  sıkışınca topu sana atıp yalnız bırakan;  eğer bir kardeş varsa sürekli onu oyuna süren;  seni onunla kıyaslayan;  birini küçümseyip itin şeyine sokarken diğerini yüceltip kardeşlerin birbirinden inceden nefret etmesini sağlayan pasif agresif anneler…… Gülerken ıssırırlar….. Ne güldüğüne tam olarak ikna olursunuz ne de ıssırdığına…. 

     Belki de hepimizin annesi sürekli olmasa da pasif agresiftir. Arkanıza yaslanın ve bir düşünün….. Hiç sizin önemli bir kararınızda sizi alttan alttan ince ince işleyip de işler karmaşıklaşınca   ” Karar senin, sonuçlarına katlanacaksın!!!!!!!!!!!!!!!!!!!” diye hala beyninizde yankılanan o garip sonuç cümlesiyle kendinizi keriz gibi hissetmenize sebep olmamış mıdır?….. Söylerler, söylerler, söylerler….. Mütemadiyen eğer söylediği yapılmazsa başına, ama senin başına, gelebilecekleri ve bu ”menfur(?)” olaylar yüzünden diğer aile fertlerinin içine düşecekleri olumsuz; olabilecek ya da olması mümkün olmayan ne kadar gereksiz ön görü varsa bir bir tepsi ile önüne gelir….. Artık karar vereceksin ya da bitmeyen telefonlara, sonu başı hep aynı olan konuşmalara katlanmayı sürdüreceksin ki bu mümkün değildir…. Bu savaşı hep pasif agresif anneler kazanır. Savaş onlar için çok kutsaldır. Kazanmaları şarttır ve mutlaka kazanırlar; kaybetmek gibi bir alternatifleri yoktur. 

 Hep kullandıkları klişeler vardır bu işkenceyi yaparken. ŞEYTAN AZAPTA GEREK

Sen büyüksün, o senin kardeşin.

    Bir tek kendini düşünemezsin.

    Ağzımızın tadı bozulmasın.

    Geleceğini düşün.

    Bunun için mi okudun.

    Emeklerime yazık.

    Baban sağ olaydı…..

   O senin ablan.

   Ağzından çıkanlara dikkat et.

   Hiç mi beni düşünmüyorsun.

   Tansiyonum çıktı senin yüzünden.

    Ablan böyle yapmazdı…….    v.s., v.s. , v.s……..

           Bütün pasif agresif dişiler  kolay hasta olurlar. Ne kadar hastalığı ya da potansiyel hastalığı varsa ortaya çıkar ikna sürecinde. Bayılırlar, ayılırlar, tansiyonları çıkar  çıkmazsa kesin düşer, şekerleri yükselir, nefesleri daralır. Hatta kimi zaman bu işkenceye acil yolların da dahi devam edilir. Başarıya giden her yol mübahtır. Unutmayın  en geçerli kadın düsturudur bu. Hepsinin yastığının altında saklıdır bu cümle…. Son hamle de gözyaşıdır. Nietche’nin dediği gibi en iyi silah, gözyaşı oyuna birinci perdenin sonunda dahil olur….

ŞEYTAN AZAPTA GEREKŞeytan azapta gerek…. Yalnız kazandıkları an birden yüz seksen derece dönerler ve bütün sorumluluğun senin olduğunu hissettirirler. Öyle cascavlak, çıplacık bırakırlar seni. Bakakalırsın şeytanın ardından…. Bir de bu oyunun ikinci ve son perdesi var…. Velev ki işler yolunda gitmedi. İşte o zaman …… Yalnızsın hem de yapayalnız…. Sen ne yaptıysan kendin yaptın; bunda kimsenin hele annenin hiç bir dahli yok….. Sakın onu şuçlamaya kalma; dünyanın en acı sözüyle yıkılırsın:  ”Sen kendin yaptın; yapmasaydın…. Bütün bu başımıza gelenler senin yüzünden… İyi düşünmeliydin…… Ama ben de senin kadar üzgünüm…. 

      Yalan…… Ama kuyruklu…. Kimse senin kadar üzgün olamaz…. Hem elde var sıfır; hem de işkence gördün. Pasif agresif anne işkencesi…. İspatlanamaz tek ağır suç… Faili bile belli ama imkansız ispat etmen….. Her şey bitti…. Bir dahakine kadar rahatsın diyebilirim sadece…. Yalnız eğer erkeksen durum biraz değişir….. Annenleyken annenin yaptığı pasif agresif işkeceye sevginleyken sevgilinden, evliyken de karından görmeye devam edeceksin….. Hep aynı savunmayı kullanırlar ha unutma:  ” Ben ne yaptım, ne yaptıysan sen yaptın; yapmasaydın!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ” 

      ANLAdığın kadar ÖZGÜRSÜN…….

Follow by Email
Pinterest
Pinterest
fb-share-icon
Instagram